“Bir yeri elde tutmak, o yeri fethetmekten daha zordur”
Osman Gazi…
Bursa, Hisar bölgesinde Tophane Parkı’nın girişinin sol bölümünde bulunan türbe, Şehitliklerin hemen yanı başındadır. Bir rivayete göre on bir yıl süren Bursa kuşatmasında fetihe yakın bir dönemde, Osman Gazi Bilecik Söğüt’te vefat etmiştir. Başka bir rivayete göre de, Bursa’nın fetihini duyduktan sonra yani 1326 yılında vefat etmiştir.
Vefat ettiğinde; bir çift çizme, zırh, bir kılıç, birkaç tane sancak, bir mızrak, bir tirkeş, üç tane sürü koyunu, bir kaç at, tuzluk ve kaşıklığı geriye miras olarak bırakmıştır.
Osman Gazi, Bursa fethedildikten hemen sonra vasiyeti gereği ikinci padişah olan oğlu Orhan Gazi tarafından, o dönem müslümanlarca Gümüşlü Kümbet diye bilinen, Saint Elia Manastırı’nın bir bölümü türbeye dönüştürülmüş ve buradaki yapının içine defnedilmiştir.
Orhan Gazi vefat edince babası Osman Gazi’nin yanına defnedilmiştir. Saint Elia Manastın olduğu alanda yer alan türbe, 1801 yılında meydana gelen yangın ve 1854 yılında yaşanan depremde yıkılınca, 1868 yılında Sultan Abdülaziz tarafından bugünkü hali ile yeniden inşa ettirilmiştir.
Şu anki türbe sekizgen plânlı olup, kesme taş ile duvarları örülen yapının üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin tam orta kısmında, Osman Gazi’ye ait ahşap sandukanın etrafı sedef kakmalı ahşap ve pirinç parmaklıklarla çevrilidir. Sandukanın üzerine ise sırma işlemeli kadife örtü örtülmüştür. Türbe 1485, 1581, Hicri 914, 1793, 1801, 1855 ve 1868 yıllarında değişik şekillerde onarımlar görmüş, temelden tavana tamamen her yeri değişmiştir.
İçerisinde Osman Gazi’nin sandukasının yanında Asporça Hatun, oğlu Alaaddin Paşa (Baş Ağa, 1332), 1. Murat (Hüdavendigâr)’ın oğlu Savcı Bey (1385), Orhan Gazi ve Asporça Hatun’un oğlu İbrahim Bey ve isimleri bilinmeyen sandukalar bulunmaktadır.
Son dönemde jandarma personelince yapılan nöbet değişimi törenine, ilgi gösteren ziyaretçiler, bu anları cep telefonlarıyla ölümsüzleştiriyorlar. Türbenin içinde ise tüm gün boyu Kur’an-ı Kerim okunuyor.